İbrahim Üzülmez’den Fenerbahçe için “ligden çekilme” yorumu
Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, takımının Süper Lig’deki durumunu, Türk futbolunda son dönemde yaşanan sorunları, sosyal medyanın futbola olan etkisini, eski kulübü Beşiktaş ile ilgili düşüncelerini ve gündeme dair görüşlerini paylaştı.
Süper Lig’in 31’inci haftasında deplasmanda oynayacakları Samsunspor maçının hazırlıklarına iyi çalıştıklarını belirten İbrahim Üzülmez, “Oyuncularımız geldiğimiz günden bu yana bizlere inanmaya başladılar. Hem saha içinde hem saha dışında güzel bir sinerji yakaladık. Fenerbahçe maçını kaybetsek de oyun olarak çıkışa geçen bir Pendikspor var. Amacımız tabii ki milli maç arasını en iyi şekilde değerlendirmek. Takımımızın mental anlamda sorunları vardı. Göreve geldiğimizde oyuncularla bire bir konuşmalarımızda bu mücadelenin içinde, önümüzdeki süreçte Pendikspor’u en iyi yere getirmek için bire bir görüşmelerde çok güzel geri dönüşler aldık. Oyuncularıma inanıyorum, güveniyorum. Çok karakterli bir oyuncu grubuna sahibim” ifadelerini kullandı.
“KRİZ DÖNEMLERİNİN HOCASIYIZ”
Göreve gelmeden önce zihinsel olarak düşüşte olan bir oyuncu grubuyla karşılaştığını belirten Üzülmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz zaten kriz dönemlerinin hocasıyız. Kriz dönemlerinde bu teklifler geldiğinde tabii ki burası Süper Lig. Başkanımızla oturup istişare ettiğimizde başkanımız bize çok güvendi, çok inandı. Benim bu takımın içinde olmam gerektiğini söyledi. Bu anlamda kendisine çok teşekkür ediyorum. Takımı analiz ettiğimizde yetenekli oyuncu sayısının olduğunu düşündük. Biz gelmeden önce düşüşte olan bir oyuncu grubu vardı. Bunu yukarıya çekmeye ve inandırmaya çalıştık. Onlar da inanmaya başladı. Bu teklif geldiğinde heyecanlandık. Süper Lig’deki rekabetin içinde olmamız gerektiğini ekibimizle konuşuyorduk. Alt liglerde şampiyonluklarımız ve başarılarımız var, orada da güzel işler yaptık. Bizim için burasının bir fırsat olduğunu düşünüyorduk. Her oyuncu oynamak istiyor. Bu birliktelik umarım devam eder.”
“KİMSE İĞNENİN KENDİSİNE BATMASINI İSTEMİYOR”
Türk futbolunda son dönemde yaşanan sorunlarla ilgili de konuşan deneyimli teknik adam, “Sevinci de üzüntüyü de abartan yapıda bir ülkeyiz. Futbolun paydaşları olarak böyle bir yapımız var. Kimse iğnenin kendisine batmasını istemiyor. Kimse öz eleştiri de yapmıyor. Herkes şapkasını önüne koyup nerede hata yaptığıyla ilgili o öz eleştiriyi yapmalı. Ben de yapacağım, başkanlar da yapacak, yöneticiler de yapacak, futbolcular da yapacak, taraftarlar da yapacak. Öyle bir kamuoyu oluşuyor ki, keşke olmasaydı. İnşallah son olur. Her tarafta var. Başka sahalarda da oldu. Ben de bir açıklama yaptım. Kendi öz eleştirimi de yapıyorum. O dürüstlüğü de gösteriyorum. Benim misafir olarak yer aldığım karşılaşmada bana yapılan eylemin de doğru olmadığını birilerinin bilmesi gerekiyor. Sen o doğruyu söylemiyorsun ama bu taraftan hep bizi eleştiriyorsun. Beni eleştir, ben de kendimi eleştireyim ama o taraftaki eylemi eleştirmezsen doğruyu bulamayız. Camiaların da öz eleştiri yapması lazım. Bir taraf çıkıyor şöyle bir olay oldu buraya ceza verilmesi gerekiyor diyor. O cezaya bakıyorsunuz doğru ceza verilmesi gereken o taraftar veya camiasına baktığınız zaman o da bir iki sene önce aynı hatayı yapmış. Kendisine geldiği zaman ben ceza almayayım diyor. Ama orası ceza alsın diyor. Bu mantıkla nasıl değiştireceğiz? Bu mantıkla futbolu nasıl yukarıya taşıyacağız? Futbolun bütün paydaşları iyi niyetle, art niyet düşünmeden elini taşın altına sokmalı” şeklinde konuştu.
“REKABETİN OLMADIĞI YERDE SEYİR KEYFİ OLMAZ”
Türk futbolunda yakın dönemde maddi olarak daralmalar olacağını düşündüğünün altını çizen İbrahim Üzülmez, “Fenerbahçe ve Galatasaray bu sezonki kadrolarına bakınca muazzam bütçelerle muazzam oyuncularla iyi kadrolar kurdular. Sıralamaya bakınca da iki takım da bir şekilde bunun sonuçlarını aldı. Başa baş bir şekilde gidiyorlar. Üçüncü olan takımla 20-30 puanlık fark var. Son yıllarda bu kadar farkın olduğu bir dönem hatırlamıyorum. Bu devam ederse bundan sonraki süreçte bu sürer. Bu makasın daralması için yetkililerin daha fazla kafa yorması gerekiyor. Rekabetin olmadığı yerde seyir keyfi olmaz. Rekabetin olmadığı yerde reyting de olmaz. Bu iki takımın yanına Beşiktaş, Trabzonspor ve herhangi Anadolu takımı geldiği zaman maddi ve manevi anlamda getiriler olacaktır. Hak edenin şampiyon olduğu bir lig olmasını diliyorum. Kendi aralarında maç da oynanacak. İnşallah o maç da Fair-Play çerçevesinde geçsin. Hak eden takım kazansın. Bu iki takımın kalan maçlarını kazanacağını… Tabii ki sürprizler de olacaktır. Kadrolarını en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorlar. Bundan sonraki maçlarda sağduyulu bir şekilde hareket edilmeli. Herkes öz eleştirisini yapmalı. Kendi takımın menfaatini, rakibinin kötü olmasını istiyorsun. Kendi takımına hata olduğunda söyleyebiliyor musun? O zaman büyüksün zaten. Bu olaylar birikiyor ve sonrasında patlıyor. Sonrasında hepimiz yaralanıyoruz” diye konuştu.
“FENERBAHÇE’NİN ÇEKİLMESİ TÜRK FUTBOLUNA KATKI SAĞLAMAZ”
Fenerbahçe’nin almış olduğu olağanüstü genel kurul kararına ilişkin de görüşlerini bildiren Üzülmez, “Bu tabii ki Fenerbahçe’nin iç işleridir. Sayın başkan kongreyi toplayacağını söyledi. Fenerbahçe’nin bu ligde olması gerekiyor. Köklü bir camia, büyük bir camia. Milyonlarca taraftarı olan bir camia. Ciddi bir karar. Böyle bir adım çok önemli. Kongre üyelerinin ne karar alacağını bilmiyorum ama öyle bir kararın alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu lig Fenerbahçe’siyle, Galatasaray’ıyla, Beşiktaş’ıyla güzel diyorsak bunlardan ziyade kafa yapımızı değiştirmemiz gerekiyor. Fanatizmden çıkmalıyız. Fenerbahçe’nin ligden çekilmesi Türk futboluna katkı sağlamaz. Sayın başkanın sağlıklı bir karar alacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“BEŞİKTAŞ’TA BAZI OYUNCULARIN AİDİYETTEN UZAKLAŞTIĞINI GÖRÜYORUM”
Beşiktaş’ın durumuyla alakalı da açıklamalar yapan Üzülmez, beklentileri karşılamayan bir Beşiktaş olduğunu vurguladı ve sözlerini şöyle noktaladı:
“Büyük camialarda ön alan baskısını yapmanız lazım. Beşiktaş’ın daha fazla üretken olması lazım. Taraftar bunu ister, taraftar bunu bekler. Maçları kazanırken öndeki baskıları ister. Büyük takımın özelliği budur. Beşiktaş çok gol yiyen bir takımdı. Santos gelince savunmayı geliştirmeyi başardı. Siz az gol yerken de ön tarafta üretkenlik sağlayamazsanız taraftar o oyunu eleştirir. Beşiktaş’ta bazı oyuncuların aidiyetten uzaklaştığını görüyorum. Bir camiaya karşı aidiyetiniz olmalı. Yarışın içinde olmasanız da Beşiktaş sahaya çıktığında o formanın büyüklüğünü, o formanın kutsallığını o oyuncuların bilmesi gerekiyor. Bunu göremiyorum. İzlediğim maçlarda temaslı oyunlarda olmayan bir Beşiktaş takımı var. Saha içinde duruş göstermesi gereken oyuncu sayısının da az olduğunu düşünüyorum”